Küresel Çete İslam’ı Neden İstemiyor?..

 

Küresel güçler neden İslam’ı istemiyor? Niçin İslamofobi’nin yaygınlaşması için çaba sarf ediyorlar? Müslüman dünyadaki gelenekçi-modernist, selefi-sufi, Sünni-Şii ve tarikat-cemaat kavgalarının büyümesi için neden milyonlarca dolar para harcıyorlar? Endonezya’dan Fas’a tarikatlar ve cemaatler içinde dışlayıcı ve tekfirci insanlara el altından, belirli şirketler üzerinden niçin sponsor oluyorlar? Bu küresel güç odaklarının hedefi nedir? Elbette birçok sebep zikredilebilir ancak gelin size Hindistan’dan Latin Amerika’ya kadar birçok aydın ve entelektüelin ittifak ettiği İslam’a açılan küresel savaşın ana mevzusu üzerinde duralım:

1- Dünyada uyuşturucu ticaretinin hacmi Interpol’e göre yılda 426 ila 652 milyar dolar değerindedir.

2- Dünya çapında alkollü içeceklerin pazarı 2020 yılı itibariyle 1,58 trilyon dolar olarak belirlenmiştir.

3- Dünyada silah ticaretinin hacmi yaklaşık 41 trilyon 142 milyar dolar değerindedir.

4- Dünyada fuhuş ticaretinin hacmi yılda yaklaşık 500 milyar dolar değerindedir.

5- Dünya göçmen kaçakçılığı ve insan ticaretinin hacmi 400 milyar dolar değerindedir.

6- Dünyada kumar oyunlarının hacmi yılda yaklaşık 110 milyar dolar değerindedir.

7- Dünyada altın ticaretinin hacmi 19,3 trilyon dolar civarındadır.

8- Dünya küresel oyun sektörünün ticaret hacmi 2021 verilerine göre 180,3 milyar doların üstündedir.

Bunların üstüne bir de sinema ve animasyon filmleri için harcanan trilyonlarca dolar değerindeki parayı da katın, İslam’ı neden istemediklerini anladınız mı?

Bunlar üzerinden dünyada bir kültür oluşturuyorlar. İslam âlemi başta olmak üzere bütün dünyanın bu kültürü kabul etmesi için de trilyonlarca dolar harcıyorlar. Kabul etmediğinizde de baskı ve tehditlerle yıldırmaya çalışıyorlar.

Yıllık piyasa değeri trilyon dolarları bulan ve insanı mahvetmeye çalışan bu küresel ticaretin karşısında durduğu için İslam’ı istemiyorlar.

Bu ticaret, büyük ülkelerin başkanları, hükümetleri ve istihbarat servisleri tarafından da destekleniyor. Uluslararası şirketler üzerinden bunun ticareti yürütülüyor. Birçok ülkede küçük mafya örgütlerine; el altından derneklere, vakıflara, dinî cemaatlere, tarikatlara dünyanın her yerinde milyarlarca dolar aktarılıyor.

Her yıl milyonlarca insan dünya genelinde uyuşturucu, alkol, fuhuş, silah ve kumar mafyası tarafından esir alınıyor. Tatil köyleri, eğlence merkezleri, oteller ve kriz bölgelerinde kadınları ve erkekleri ağlarına düşürüyorlar. İslam, süper güçlerin ekonomilerinin can damarı olan bu küresel ticaret mafyasına savaş açıyor. Trilyonlarca dolar değerindeki bu küresel ticarete İslam çomak sokuyor.

Peki, hâl böyleyken süper güçlerin, hükümetlerin ve uluslararası mafyanın arkasında durduğu bu küresel şirketlerin, İslam’a karşı çıkmadan onu hoş karşılayıp önüne kırmızı halı mı sereceğini düşünüyorsunuz? Dünyanın her yerinde neden İslam’ı karalamak için medyada ve sinemada milyarlarca dolar harcadıklarını anlıyor musunuz?

İşte bu nedenle, varlıklarını tehdit eden İslam’a karşı savaş açmaları gerekiyor. Bu küresel mafya, İslam’ı karalamak ve ona terörizm damgasını vurmak için global medya organlarını satın alarak onları bu konudaki en önemli araç hâline getirdi. Bu sayede dünya, İslam ve terörizmi aynı madalyonun iki ayrı yüzü olarak görmeye başladı. Bununla birlikte dünya çapında İslamofobi olarak bilinen korkuluk ile insanların kalbine kök saldılar.

Dünya genelinde İslam’ın terörü temsil ettiğini yaydılar ve İslam’ı terörizm olarak damgalayan birçok film ürettiler. Uluslararası mafyanın medyası tarafından ortaya atılan bu yalana bütün dünya inandı ve herkes tek ses olarak, “İslam aşırılıktır, terörizmdir” dedi. Bir insanı öldürmenin bütün insanları öldürmekle eşdeğer olduğunu söyleyen İslam, onlara göre bir aşırılık dini hâline geldi!

Bunun için de bir kısım Müslümanı parayla satın alıp milyarlarca dolar karşılığında kendilerine sözcü yaptılar. Müslüman ülkelerin gazetecileri İslam’ı suçlar oldu. Yönetmenleri ve yazarları İslam’ı suçlayan filmler yaptı ve kitaplar yazdı. Yine küresel çetenin satın altığı birkaç alçağı göstererek 2 milyar Müslüman’ı itham altında bıraktılar.

Müslümanlar ise birbirlerini suçlar hâle geldiği gibi neredeyse İslam’ı da suçlar hâle geldi. Herkes suçu o veya bu cemaate-tarikata atıyor. Zavallılar, küresel mafyanın milyarca dolarının figüranı olduğunu göremiyor. Eğer bağnazlık gözünüzü ve kalbinizi köreltmediyse, o zaman gözlerinizi ve kalplerinizi açarak dinleyin. Sizi Allah’ın sözünden, kitabından nasıl da ustaca uzaklaştırdıklarını görün artık. İslam’ı terör ile nasıl özdeştirir hâle getirdiklerini ve kalplerinizi ona inandırmakta ne kadar da maharetli olduklarını görün! “Siyasal İslam” veya “İslamî terörizm” ile mücadele adı altında Müslüman ülkeleri ne hâle getirdiklerine bir bakın!

Bu küresel ticaret mafyasının İslam’a karşı açılan savaşı elbette devam edecektir. Kadınından erkeğine, gencinden yaşlısına her yıl milyonlarca Müslüman’ı desiseleri ile İslam’dan uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapacaklardır. Herkes bir şekliyle onların açtığı dünya cenneti vaadiyle incinmiş biri olarak İslam’ı ve Müslümanları suçlayıp İslam’dan uzak duracak… Bu arada aydınlarımız felsefe yapadursun, cemaatlerimiz ve tarikatlarımız de birbirleriyle uğraşadursun ki şeytanlar da ortalıkta o paraların verdiği rahatlıkla cirit atabilsin…

TURAN KIŞLAKÇIGazeteci, Yazar

Külbe-i ahzân’ında âh ü fizâr bir Simurg. Ehl-i hikmet muhibbi ve hakikat arayıcısı bir yolcu. Uluslararası ilişkiler, ilahiyat, dinler tarihi ve felsefe alanlarıyla iştigal eder, hududü’l...

DETAYLAR
ARŞİV