Hafız Şirazi’nin Divanı’ndan bir şiir:
Yitik Yusuf döner gelir Kenan diyarına, üzülme!
Hüzünler kulübesi döner bir gün gülistana, üzülme!
Ey gam çeken gönül! Düzelir halin, gönlünü karartma
Bu derbeder başın, kavuşur yine huzura, üzülme!
Ömrünün baharı gitmezse, yine konarsan çimenlik tahtına
Gül şemsiyesini başına tutarsın ey güzel nağmeli bülbül, üzülme!
Feleğin çarkı dönmediyse iki gün istediğin gibi,
Böyle olmayacak ya daima, devran değişir yine, üzülme!
Hey sen! Ümitsiz olma, gaybın sırrına vakıf değilsin,
Perdenin arkasında gizli oyunlar var, oyuna üzülme!
Gönül; yokluk seli, varlık yapısını kökünden yıkıp götürse de,
Madem ki kaptanın Nuh’tur, dert etme tufanı, üzülme!
Çölde Kabe’ye varmak iştiyakıyla adım atacaksan eğer,
Deve dikenlerinin ayağına batmasına üzülme!
Her ne kadar menzil tehlike dolu, hedef uzak olsa da,
Hiçbir yol yoktur ki, mutlaka bir sonu olmasın, üzülme!
Bizim yardan ayrılmış halimizi ve rakibin verdiği eziyeti,
Cümlesini, insanı halden hale sokan Allah bilir, üzülme!
Hafız, fakirlik ve halvet köşesinde, karanlık gecelerde,
Virdin, duan, Kur’an dersi ise üzülme!
Tercüme: Mehmet Çelik
Külbe-i ahzân’ında âh ü fizâr bir Simurg. Ehl-i hikmet muhibbi ve hakikat arayıcısı bir yolcu. Uluslararası ilişkiler, ilahiyat, dinler tarihi ve felsefe alanlarıyla iştigal eder, hududü’l...
DETAYLAR