Norveç’te en az 91 kişinin öldüğü kanlı saldırının ardından dünya terör gündemiyle yeniden sarsılmaya başladı. Olayın arkasındaki güya isim olan 32 yaşındaki Anders Behring Breivik’in aynı anda iki eylemi yapmayı nasıl başardığını ve 6 ton gübre ile nasıl bomba yaptığı çok iyi araştırılmalı. Çünkü bunun arkasından bir istihbarat aklı çıkacağı ayan beyan okunuyor.
Ama yine her zaman olduğu gibi bu saldırının ardından dünya medyası ve sözde terör uzmanları ilk faturayı hemen Müslümanlara kesti. Ağızlarından akıttıkları salyalar ve papağan gibi ezberledikleri sözde örgüt isimleri ile İslam ve Müslümanlara ağır eleştiriler yağdırdılar. Ancak ortaya çıkan gerçek tüm ezberleri bozdu. Şimdi herkes yine suspus…
Benzeri bir saldırı hatırlarsanız 1995 yılında ABD’nin Oklahoma City’deki Murrah Binası’nın önünde meydana gelmişti. Bu saldırıda 168 kişi ölmüş, 680’den fazla kişi de yaralanmıştı. Patlama 11 Eylül 2001 saldırılarına kadar Amerikan tarihinin en büyük saldırılarından biri olarak tarihe geçmişti. Bu saldırının arkasından da eski bir Amerikan yedek askeri olan Timothy McVeigh ve yardımcısı Terry Nichols çıkmıştı. Oklahoma’daki saldırıdan sonra tüm dünya medyası “İslam’ı terörizmle” özdeşleştirmek için adeta sıraya girdi. Fakat umduklarını bulamayınca büyük çoğunluğu Mossad tarafından eğitilmiş olan sözde tüm terör uzmanları avuçlarını yaladı.
Yalnız, terör uzmanları bunun altında kalmak istemiyorlardı. Yaptıkları tüm yorumların havada kalması onlara hem maddi hem de manevi olarak büyük zarar vermişti. Bunun için de bir Müslüman’ın işleyeceği büyük bir saldırıya ihtiyaçları vardı ve bunun için zemin hazırlanmalıydı. Çünkü 1993 yılında New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırı onların salyalarını bol bol akıtmıştı. Lâkin sonradan ortaya çıkan tüm belgeler ve ses kayıtları 93’teki saldırının da CIA tarafından yapıldığını ve Mısır eski Devlet Başkanı Enver Sedat’ı öldürmekten yargılanan ancak ABD’de sürgünde bulunan “Kör İmam” olarak adlandırılan el-Ezher hocası Ömer Abdurrahman ve cemaati’nin bu işte kullanıldığı ortaya çıkmıştı.
Şimdi tüm bunlarla şunu anlatmak istiyorum, batı istihbaratları ve terör uzmanları bu fiyaskodan sonra İslam ile özdeşleştirecekleri bir saldırı için zemin hazırlayacaklardır. Bunun için Hollywood filmleri hazırlanacak ve medya buna hazır hale getirilecek. İslam adına çok güçlü bir terör saldırısı olması gerekiyor ki, Norveç’teki bu yeni saldırının üstü örtünsün. (Burada herkese Amerikalı ünlü muhalif düşünür Noam Chomsky’nin Edward Herman ile birlikte kaleme aldığı “Medya Halka Nasıl Evert Dedirtir” ve yine Chomsky’nin “Terörizm Kültürü: ABD terörü” adlı kitaplarını okumalarını öneriyorum.)
El Kaide dâhil geçtiğimiz dönemlerde teröre bulaşmış birçok İslami grup kendilerini sorguya çektikleri bir dönemde bu saldırıların gerçeklemiş olması da manidar ayrıca. Çünkü, Arap dünyasındaki halk ayaklanmaları zalim diktatörlere olduğu kadar dini gruplara da yıllardır izledikleri yöntemin yanlış olduğunu ortaya koydu. Bundan dolayı son aylarda tüm dünyadaki İslami cemaatler ciddi bir özeleştiri ortamına girmişlerdi. Cezayir, Mısır, Pakistan ve Libya’da şiddete bulaşmış birçok dini grup devletler tarafından kullanıldığını resmen dergilerinde çok açık yüreklilikle neşretti.
Hâsılıkelâm, tüm Müslüman ülkelerde şiddete bulaşmış dini gruplar kendilerini iyi bir özeleştiriden geçiriyor. El Kaide bile işgalin olmadığı bölgelerde yapılan saldırıların hem kendilerine hem de ümmete zarar verdiğini ve bazı olayların batı istihbaratları tarafından işlenip kendilerine mal edildiğini açık yüreklilikle açıkladı. Bunun için işgal bölgeleri haricinde hiçbir saldırıya girişmeyeceklerini ve işgalciler ile iç içe olmuş olsa bile sivil bölgelere saldırıda bulunmayacaklarını ifade ettiler.
Şimdi hazır olun, bundan sonra Müslümanların başına yeni çoraplar örülebilir. Örneğin Arap devrimleri sonrası küçük bazı Müslüman ülkelerde bazı dini gruplara iktidar imkânı verilip, güya Müslümanlar Şeriat’ı uyguluyor adı altında birçok tiyatrolar çevrilebilir.
Onun için Ey Müslümanlar! Ne olursunuz feraset sahibi olun, ne olursunuz Allah ile irtibatınızı koparmayın. Stratejik değil firaset, vicdan ve Allah (cc)’nın nuruyla olaylara bakın…
Külbe-i ahzân’ında âh ü fizâr bir Simurg. Ehl-i hikmet muhibbi ve hakikat arayıcısı bir yolcu. Uluslararası ilişkiler, ilahiyat, dinler tarihi ve felsefe alanlarıyla iştigal eder, hududü’l...
DETAYLAR